sayı 5-6

Ekonomik Özgürlük Kavramı

Barış Manço'yıu Düşünürken

Sinema

"Sivil özgürlük" süz "Siyasal Özgürlük"! Olur mu?

Bülbül

Kadın ve Taciz

Nefes alacağınız son oksijende tükenirken

Vahşetin Belgeseli

Ne Yapacağını Bilememek

Türkiyenin Konumu

Haymatlos

Yalancı Masumiyet

Hangi laiklik

E-Deneme


ANASAYFA

e@mail

 

TÜRKİYE’NİN KONUMU

HALİL İBRAHİM KINALI

Ülkelerin dünya politikasında etkin rol oynayabilmeleri için gerekli olan temel esaslardan birisi, ülkelerin jeopolitik konumu veya ekonomik güçleridir. Jeopolitik olarak son derece hassas aynı zamanda da ekonomik olarak güçlü bir ülke her zaman dünya politikasını önemli ölçüde etkileyebilmiştir.

Tarih boyunca birçok devlet bulunduğu jeopolitik konum dolayısıyla dünya politikasını belirlemeye, jeopolitik açıdan önemli bölgeleri kendi hakimiyeti altına almaya çalışmıştır. Şöyle bir hatırlayacak olursak jeopolitik açıdan son derece önemli olan Akdeniz ve Akdeniz hinterlandı çok sayıda devlet ve imparatorluk tarafından ele geçirilmeye çalışılmıştır. Roma İmparatorluğu, Venedikliler, Osmanlı İmparatorluğu, İspanya, Fransa bunun en güzel örnekleri olarak belirmektedir. Yakın tarihte ise özellikle coğrafî keşifler ve endüstri devrimiyle ele geçirilmek istenen sadece Akdeniz havzası olarak kalmamış, arzulanan hedefler genişletilerek dünyanın en önemli jeostratejik noktaları temel hedefler olmuştur.

Kuşkusuz endüstri devrimiyle ele geçirilmek istenen noktaların veya bölgelerin ekonomik önemleri bir gerçeği daha ortaya çıkarmıştır: Bulunduğu jeostratejik noktayı ya da bölgeyi tam hakimiyeti altına alamamış ülkeler veya imparatorluklar, kendisini dünya ekonomisi ve politikasında belirleyici bir konuma getirmek ve aynı zamanda ele geçirdiği hammadde kaynağı ülkelere ulaşmada güvenliği temine çalışan emperyalist devletlerin iştihanı kabartmıştır.

Kanımca buna en güzel örnek Osmanlı tarihinden verilebilir: Osmanlı İmparatorluğu’nun son derece jeostratejik ve ekonomik olarak önemli bir nokta olan Süveyş Kanalı’nı kontroldeki yetersizliği ve güçsüzlüğü İngiltere, Fransa ve hatta Rusya’yı bu önemli nokta ve çevresini ele geçirme mücadelesi içine atmıştır. Burada unutulmaması gereken bir diğer nokta ise, Osmanlı İmparatorluğu’nun buradaki acziyetinin uzun vadede yukarıda adı geçen ülkeleri Osmanlı İmparatorluğunu bölmek ve kendi aralarında paylaşma cesaretine ulaştırmıştır.

Bütün bunlardan çıkarabileceğimiz sonuç ise, Türkiye’nin şu anda bulunduğu jeostratejik konumun ne derece önemli olduğu ve bunun Türkiye tarafından bilincinde olunması gereğidir. Bir diğer bakış açısından bulunduğu stratejik konum Türkiye’ye çok büyük ekonomik avantajlar da sağlamaktadır. Türkiye eğer jeostratejik avantajını ekonomik avantajıyla birleştirirse bundan büyük ölçüde kazançlı çıkacaktır. Bugün üç kıta arasında doğal bir köprü konumunda olan Türkiye bunun yalnız politik açıdan değil aynı zamanda ekonomik açıdan ne kadar değerli bir avantaj olduğunu değerlendirmelidir. Çok iyi bir değerlendirme yapılacak olursa ekonomik avantajın politik avantajlara üstün geldiğini çok geçmeden görecektir.