TÜRKİYE’NİN
KONUMU
HALİL İBRAHİM
KINALI
Ülkelerin
dünya politikasında etkin rol oynayabilmeleri için gerekli olan temel esaslardan
birisi, ülkelerin jeopolitik konumu veya ekonomik güçleridir. Jeopolitik olarak son
derece hassas aynı zamanda da ekonomik olarak güçlü bir ülke her zaman dünya
politikasını önemli ölçüde etkileyebilmiştir.
Tarih boyunca birçok devlet bulunduğu
jeopolitik konum dolayısıyla dünya politikasını belirlemeye, jeopolitik açıdan
önemli bölgeleri kendi hakimiyeti altına almaya çalışmıştır. Şöyle bir
hatırlayacak olursak jeopolitik açıdan son derece önemli olan Akdeniz ve Akdeniz
hinterlandı çok sayıda devlet ve imparatorluk tarafından ele geçirilmeye
çalışılmıştır. Roma İmparatorluğu, Venedikliler, Osmanlı İmparatorluğu,
İspanya, Fransa bunun en güzel örnekleri olarak belirmektedir. Yakın tarihte ise
özellikle coğrafî keşifler ve endüstri devrimiyle ele geçirilmek istenen sadece
Akdeniz havzası olarak kalmamış, arzulanan hedefler genişletilerek dünyanın en
önemli jeostratejik noktaları temel hedefler olmuştur.
Kuşkusuz endüstri devrimiyle ele
geçirilmek istenen noktaların veya bölgelerin ekonomik önemleri bir gerçeği daha
ortaya çıkarmıştır: Bulunduğu jeostratejik noktayı ya da bölgeyi tam hakimiyeti
altına alamamış ülkeler veya imparatorluklar, kendisini dünya ekonomisi ve
politikasında belirleyici bir konuma getirmek ve aynı zamanda ele geçirdiği hammadde
kaynağı ülkelere ulaşmada güvenliği temine çalışan emperyalist devletlerin
iştihanı kabartmıştır.
Kanımca buna en güzel örnek Osmanlı
tarihinden verilebilir: Osmanlı İmparatorluğu’nun son derece jeostratejik ve ekonomik
olarak önemli bir nokta olan Süveyş Kanalı’nı kontroldeki yetersizliği ve
güçsüzlüğü İngiltere, Fransa ve hatta Rusya’yı bu önemli nokta ve çevresini
ele geçirme mücadelesi içine atmıştır. Burada unutulmaması gereken bir diğer nokta
ise, Osmanlı İmparatorluğu’nun buradaki acziyetinin uzun vadede yukarıda adı geçen
ülkeleri Osmanlı İmparatorluğunu bölmek ve kendi aralarında paylaşma cesaretine
ulaştırmıştır.
Bütün bunlardan çıkarabileceğimiz
sonuç ise, Türkiye’nin şu anda bulunduğu jeostratejik konumun ne derece önemli
olduğu ve bunun Türkiye tarafından bilincinde olunması gereğidir. Bir diğer bakış
açısından bulunduğu stratejik konum Türkiye’ye çok büyük ekonomik avantajlar da
sağlamaktadır. Türkiye eğer jeostratejik avantajını ekonomik avantajıyla
birleştirirse bundan büyük ölçüde kazançlı çıkacaktır. Bugün üç kıta
arasında doğal bir köprü konumunda olan Türkiye bunun yalnız politik açıdan değil
aynı zamanda ekonomik açıdan ne kadar değerli bir avantaj olduğunu
değerlendirmelidir. Çok iyi bir değerlendirme yapılacak olursa ekonomik avantajın
politik avantajlara üstün geldiğini çok geçmeden görecektir. |