HER DEMOKRASİYE BİR
AMİSTAD
Özgür ERGÜN
Gösterime giren filmlerden Amistad'ı
izlediniz mi? Eleştirmenler tarafından anlatımı abartılı bulunsa da, bana göre
keyifle izlenen bir film. Geçmişte verilmiş olan özgürlük mücadelelerinden
birini; köylerinden zorla toplanıp köle olarak satılan Cinque ve
arkadaşlarının Afrika'da başlayıp, Amerikan üst mahkemesinde son bulan hikayesini
konu alan filmden çıkarılacak çok ders var.
İnsanoğlunun verdiği özgürlük
mücadelesinin haklılığı ve bu mücadeleyi verirken neleri göze alabileceğini
ortaya koyan bir film, Amistad. Doğası gereği özgürlüğüne düşkün olan
insanın esareti kendine yediremeyişi bu filme has bir olay değil. Nitekim tarihimiz de
bu mücadelelerin örnekleriyle dolu.
Tabii Amistad'da bundan başka, hukukun
üstünlüğü, kuvvetler ayrılığı, en azından ayrı olması gerektiği,
dolayısıyla yargı bağımsızlığının önemi de çok iyi işlenmiş konular.
Bu prensipleri taşımayan bir demokratik hukuk devletinde ortaya çıkacak sakıncaları
özel bir çaba sarfetmeden gözlemleyebilirsiniz. Filmde, özellikle Amerikan başkan
adayının seçim yatırımı olarak davanın hakimini değiştirmesi, buna rağmen
beklediği karar verilmeyince de davayı üst mahkemeye taşıması kuvvetler
ayrılığının gerekliliğine iyi bir örnek teşkil ediyor.
Bağımsız yargının, sonucu
ülke seçimlerinde iktidarı belirleyecek bir davada, bağımsızlık bildirisine
dayanarak Cinque ve arkadaşlarının bağımsızlık mücadelesini haklı bulması
ve onaması, hatta bunu iç savaş tehlikesine rağmen yapması senaristin tarihte ufak
oynamalarla yarattığı bir fantezi gibi geliyor. Hele günümüz Türkiye gerçeklerini
düşündüğümüzde gerçekleşmesi imkansız bir fantezi.
Buradan hareketle demokrasi adına
almamız gereken çok yol olduğunu söyleyebiliriz. Bu yolu alırken sınırlı
devlet, kuvvetler ayrılığı, hukukun üstünlüğü ve bağımsız yargı gibi
temel prensiplerden taviz vermemeliyiz. Aksi takdirde zamanda yolculuk yapıp kendimize Le
Amistad gibi bir gemi aramamız mümkün değil. |